Beklenen yaşam süresinin artmasıyla tüm dünyada demans (bunama) tanısı alan hastalar günümüzde giderek artmaktadır. Türkiye'de yaklaşık 800.000 demans hastası bulunmakta olup bu sayının önümüzdeki yıllarda büyük bir artış göstereceği düşünülmekte.
Kimlerde demans gelişeceği hala tam olarak öngörülememesine rağmen bazı faktörlerin demans riskini arttırdığı bilinmektedir. Bazı risk faktörleri (yaş, cinsiyet gibi) değiştirilemez olsa da bazı faktörlere yaşam tarzındaki değişimlerle müdahale edilebilir.
Hafıza problemleri
Konsantrasyon güçlükleri
Duygudurum değişimleri
Zaman algısında bozulmalar
Günlük işlevleri yerine getirmede zorlanmalar
Kişileri tanımada güçlüktür.
Demans için risk faktörleri
1) Yaş: Yaş demans gelişiminde en önemli risk faktörüdür. Zihinsel işlevlerde yaşlanma ile değişimler görülebilse de her unutkanlık yaşlılığın olağan süreci olmayabilir. Yaşlanmayla sinir hücrelerindeki değişimler, gen yapılarındaki bozulmalar, vücut tamir mekanizmalarının bozulması ile demans gelişme riskinin arttığı düşünülmektedir.
65 yaşından sonra her beş yılda alzheimer ve vasküler demans gelişme riski iki kat artmaktadır. 65 yaş üzerinde demans görülme sıklığı %5 iken, 85 yaş ve üzerinde ise %35'e kadar çıkmaktadır.
Yaşla birlikte diyabet ve hipertansiyonun görülme sıklığının artması da ek olarak demans gelişme riskini arttırmaktadır.
2) Kalıtım: Genetik etmenler demans gelişmesi için risk faktörüdür. Bir çok genin demans gelişiminde rol oynayacağı bilinse de demansa doğrudan neden olan bir gen saptanmamıştır. APOE genindeki değişimler özellikle alzheimer demans gelişiminde en sık saptanan genetik farklılıktır. Ancak sık görülen alzheimer demans ve vasküler demansta genetiğin çok büyük bir etmen olmadığı bilinmektedir. Özellikle genç yaşlarda ortaya çıkan demansın daha nadir sebeplerinden olan frontotemporal demans ve huntington hastalıklarında genetik faktörler önem kazanmaktadır.
3) Cinsiyet: Kadınlarda alzheimer demans gelişme riski erkeklere göre daha fazladır. Kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı için alzheimer demansın daha sık görüldüğü düşünülse de, tek başına bu tabloyu açıklamaya yetmemektedir. Vasküler demans ise kadın ve erkeklerde benzer oranda görülür.
4) Sosyal içe kapanma: Yalnızlık ve sosyal izolasyon demans gelişmesine neden olan önemli faktörlerdendir. Yaşlılarda eş kaybından veya mevcut yaşantılarını sürdürdükleri yerden taşındıktan sonra demans belirtilerinin gelişmeye başlaması sıklıkla görülür.
Sosyal etkileşim yokluğu yaşlılarda demans görülme riskini %50 oranında arttırmaktadır.
5) Sigara: Sigara içmek demans riskini arttıran bir faktördür. Sigara beyin de dahil tüm vücutta kan dolaşımını bozarak demans gelişme riskini arttırır. Aynı zamanda sigara içmenin kalp damar hastalıkları ve diyabet gibi hastalıkların görülme riskini arttırarak da dolaylı yoldan demans gelişmesine neden olabileceği bilinmektedir.
6) İşitme kaybı: Sonradan gelişen işitme kaybı diğer faktörler kadar dile getirilmese de demans açısından önemli bir risk faktörüdür. İşitme kaybının neden olduğu uyaran eksikliği (dış uyarıları daha az alan beyin demansa daha yatkındır) demansa yatkınlık yaratır. İşitme kaybının yol açtığı sosyal izolasyon ve depresyon da bu yatkınlığı pekiştirir. 50 yaş ve sonrasında işitme kaybı başlayan kişilerin uygun tanı ve tedaviyi alması demans gelişme riskini azaltacaktır.
7) Depresyon: Özellikle tedavi edilmemiş depresyon vücuttaki stres hormonlarını arttırarak demans gelişiminde risk faktörüdür. Aynı zamanda depresyonun; psödodemans denilen, tedaviyle düzelebilen, demans benzeri bir bilişsel bozukluk tablosuna da neden olduğu bilinmektedir.
Diğer risk faktörleri;
Travmatik beyin hasarı
Fazla miktarda alkol kullanımı
Obezite
Hava kirliliği
Düşük eğitim seviyesi
Demanstan korunmak için neler yapılmalı ?
Demans oluştuktan sonra hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tedaviler olsa da, demans tam olarak tedavi edilebilir bir hastalık değildir. Bu durum da demanstan korunmak için gereken önlemlerin önemini arttırır. Önlenebilir risk faktörlerinin demans vakalarını %40 azaltabileceği düşünülmektedir (1).
1) Kalp hastalıklardan korunun. Hipertansiyon, kalp hastalıkları, diyabet, böbrek hastalıları, obezite, kolesterol yüksekliği önlenebilir demans nedenlerindendir.
Hipertansif hastalıklar beyin damar yapılarını bozarak demans gelişme riskini arttırır. Yapılan çalışmalarda hipertansif hastalığı olan hastalardan hipertansiyon ilaçları ve aspirin kullananların daha az demans geliştirdiği görülmüştür.
LDL (kötü kolesterol) yüksekliği demans gelişme riskini arttırırken HDL'nin (iyi kolesterol) bu riskte azalmaya yol açtığı düşünülmektedir.
Diyabeti olan kişilerde de demans gelişme riski olmayanlara göre daha fazladır. Bazı çalışmalarda da diyabeti olan kişilerin metformin kullanmasının demans riskini azaltabileceği gösterilmiştir.
2) İşitme kaybınız varsa Kulak Burun Boğaz hekimine randevu alın.
İşitme kaybını önlemenin veya azaltmanın %16 oranında demans vakalarını azaltabileceği biliniyor. İşitme kaybı konuşma sırasında bazı kelimelerin anlaşılmasını zorlaştırır. Bu da beynin sosyal iletişim görevinde kısıtlamaya neden olarak demans gelişmesindeki sebeplerden biri haline gelir. Hekimlerin işitme cihazı önerdiği kişilerin buna uyum sağlaması demanstan korunmak adına önemlidir
İşitme kaybı demans gelişme riskini 2 kat kadar arttırmaktadır.
3) Egzersiz yapın.
Yaşlanma ile hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi demansa yol açan faktörlerdendir. Burada önemli olan kişinin yaşına ve mevcut tıbbi durumuna uygun egzersizler belirleyebilmektir. Daha genç birinin günde 30-40 dakika tempolu egzersiz yapması uygun olacakken yaşlılarda bu sağlık açısından uygun olmayabilir.
Yaşlılıkta yapılabilecek egzersizler bahçe işleri, yürüyüş, müzikli dans hareketleri, basit beden hareketleri yapmak olarak sıralanabilir. Örneğin; her gün 10-15 dakika yürüyüş yapmak, sonrasında haftada 4-5 saat olacak şekilde giderek bu miktarı arttırmak uygun olabilir.
4) Beslenmenizi dengeleyin. Obezitenin yanı sıra kırmızı etten ve doymuş yağdan zengin beslenme de demans riskini arttırmaktadır.
Akdeniz tipi beslenme demanstan koruyucu faktörlerdendir. Sebze, meyve, tahıl, zeytinyağından zengin beslenmek, kırmızı et ve doymuş yağ tüketimini azaltmak demanstan korunmada rol oynar. Üstelik akdeniz tipi beslenmenin demanstan koruyucu etkisi kardiyovasküler hastalıklardan koruma etkisinden bağımsızdır.
Haftada 14 birimden daha fazla alkol kullanımı (1 birim=1 tek sert içki) beyin metabolizmasını bozarak erken yaşta zihinsel fonksiyonlarda gerilemeye neden olur. Haftada 21 birimin üzerinde alkol tüketimi ise demans gelişme riskini 2 kat arttırmaktadır.
5) Beyninizi aktif tutun.
Orta ve ileri yaşta okumayı sürdürme, yeni şeyler öğrenmeye devam etmek demans gelişme riskini azaltmaktadır. 30'lu yaşlardan itibaren;
yeni yerler görme
sosyal etkileşimlerde bulunma
müzik ve resim gibi sanat dallarıyla ilgilenme
dil öğrenme
eğitim görme beyin yapısının korunmasını sağlayan aktivitelerdendir.
Sonuç olarak; Demans gelişmesine neden olabilecek faktörler çok sayıdadır ve demans gelişmesinde benzer etkilere sahiplerdir. Çoğu hastalık gibi demansta da tek bir faktör öne çıkmamaktadır. Beslenme düzeni, fiziksel egzersiz, sosyal ve zihinsel aktiviteler, diğer tıbbi hastalıkların tedavisi gibi önerilen önlemlerin alınması toplumda demans sıklığını azaltacaktır.
1. Livingston, Gill, et al. "Dementia prevention, intervention, and care: 2020 report of the Lancet Commission." The Lancet 396.10248 (2020): 413-446.
Comentários